Bizler; haklarınızın savunmanları, her daim “hukukun üstünlüğü” diye haykıran ancak, etten kemikten oluşumuzu çoğunlukla göz ardı ettiğiniz; ne acıdır ki, hep baktığımız davalarla özdeş tutup davanızın tarafıymışız gibi gördüğünüz; saldırıya uğramamıza, dövülmemize, bıçaklanmamıza, silahla vurulmamıza ve korun(a)mamamıza tanık olduğumuz, uğradığımız saldırılar, sacayağının diğer kısmına (hakim savcılara) yönelse devletin tüm reflekslerinin ayağa kalktığı, ancak bize yöneldiğinde “kim bilir ne yaptı da hak etti” yorumlarının odağında bulunan avukatlarız.
Bugün de hasım bellendik, bugün de yaşam hakkımız elimizden alındı ve gençliğimizin baharında Gebze’de öldürüldük!
İcra memurlarıyla birlikte Kocaeli ’nin Gebze İlçesi’nde görevini yapmakta iken, İstanbul Barosu üyesi meslektaşımız Avukat Ersin Arslan, borçlunun silahlı saldırısına maruz kaldı. Kalleş kurşunların sahibi, Meslektaşımızı öldürmek kastıyla doğrudan göğsüne ateş etti, meslektaşımız kaldırıldığı hastanede maalesef hayatını kaybetti.
Meslektaşımız henüz 27 yaşında gencecik bir insandı ve gerçekleştireceği bir çok hayalleri vardı. Görevi gereği gittiği haciz mahallinde katledildi.
Acımız ve isyanımız tarifsiz büyüklüktedir.
Artık yeter! Avukatlara yönelik her saldırıdan sonra yılmadan söyledik; Avukat, yargı mekanizmasının olmazsa olmazıdır, hakim ve savcı nasıl korunuyorsa, avukat da öyle korunmalıdır dedik.
Savunmanın kutsallığından bahisle, uygulama ve söylemlerle, meslek mensuplarımızı hedef göstermeyin dedik. Gün gelecek sizin de avukata ihtiyacınız olacak dedik. Dinletemedik. Hakarete uğradık, dövüldük, bıçaklandık, öldürüldük.
Daha ne kadar öldürüleceğiz?
Miras davalarında yasal haklarınızın avukatlar tarafından çiğnenmediğini, Boşanma davalarında eşinizle aranızı açanın avukatlar olmadığını, Alacak davalarına konu olan olaylarda avukatların rolü olmadığını size nasıl anlatmamız gerekiyor?
İcra davalarında haciz işlemi yapan avukatların bu durumdan keyif almadıklarını ve bunu görev nedeniyle yaptıklarını anlamanız için daha kaç meslektaşımız ölecek, kaçı yaralanacak, kaçı tehditlere, şantajlara ve hakaretlere maruz kalacak.
Devletin avukatları da yargı mensubu olarak görüp, güvenliklerini sağlamak için gerekli önlemleri alması için daha kaçımızın kanı dökülecek, canı yanacak? Her yıl ortalama 60 avukatın ölümlü veya yaralamalı saldırıya uğradığı bir ülkede bunun önünü almak için bu rakamın kaça çıkması beklenecek? Kaçımızın fotoğrafı gazetelerin 3.sayfa haberlerine basılacak?
Üzgünüz. Öfkeliyiz ama yılgın ve ümitsiz değiliz. Bu duygularla Gebze ’de hayatını kaybeden genç meslektaşımız Avukat Ersin Arslan ’a, Allah ’tan rahmet, ailesine sabır ve dayanma gücü, üyesi olduğu İstanbul Barosu Başkanlığı nezdinde tüm meslektaşlarımıza başsağlığı diliyor; Gözaltına alınan saldırganın en ağır cezaya çarptırılması için yargılama aşamasında davaya müdahale talebinde bulunacağımızı bu vesileyle kamuoyuna duyuruyoruz.
