15 Temmuz 2016 tarihinde demokrasiye, millet iradesine ve egemenliğimize karşı gerçekleştirilmeye çalışılan darbe girişimini, ülke bütünlüğümüze, egemenliğimize ve her şeyden önemlisi bağımsızlığımıza yönelik bir girişimdir.
Bu menfur girişimin ne kadar sinsi bir plan dahilinde gerçekleştirilmeye çalışıldığı, devletin her kademesine sızılmış olduğu ise hala devam eden yargılamalar sonucu ortaya çıkarılmıştır.
Bu hain darbe girişimini planlayan, eylemde bulunan terör örgütünün devletin her kademesine sızdığı aşikardır. Devletin her kademesine; özellikle güvenlik birimlerine, yargıya, eğitim birimlerine kadar sızarak egemenliğimizi, bağımsızlığımızı elimizden alabileceğini düşünenler, bir tek gücün varlığını hesaba katmamıştır. Milletimiz o günde, tıpkı Milli Mücadele zamanında olduğu gibi emperyalistlerin desteklediği, adı her ne olursa olsun bir terörist grubun girişimini yine birlik ve beraberliğiyle, demokrasiye olan bağlılığıyla ve her şeyden önemlisi vatan aşkıyla püskürtmeyi başarmıştır.
Milletimizin hiçbir zaman unutmaması gereken; Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün yıllar önce Gençliğe Hitabe ’sini okumak üzere Türkiye Büyük Millet Meclisi kürsüsünde dile getirdiği “Bugün ulaştığımız sonuç, asırlardan beri çekilen millî felâketlerin yarattığı uyanıklığın eseri ve bu aziz vatanın her köşesini sulayan kanların bedelidir.” şeklindeki sözleri unutulmamalıdır. Milletimiz bir kez daha kanı pahasına vatanını savunmuş, demokrasisine ve bağımsızlığına, canı pahasına sahip çıkmıştır.
Bu vesileyle 15 Temmuz 2016 gecesi canını vatan uğruna ortaya koyan tüm şehitlerimize rahmet ve minnet, Ulusumuza başsağlığı, gazilerimize şifa diler, 15 Temmuz Milli Birlik Ve Demokrasi Gününü kutlarım.
Kütahya Baro Başkanı
Av. Ahmet Atam