Avukatlık, Anayasa ile güvence altına alınmış savunma hakkının hayata geçirilmesini sağlayan, kamu hizmeti niteliği taşıyan, yargının kurucu unsurlarından biri olan bağımsız bir meslektir.
Meslektaşımız Av. Mehmet Pehlivan hakkında, yürüttüğü avukatlık faaliyeti gerekçe gösterilerek İstanbul 9. Sulh Ceza Hâkimliği tarafından verilen tutuklama kararı; kişi özgürlüğü, adil yargılanma hakkı ve savunma hakkı başta olmak üzere anayasal güvencelere ve evrensel hukuk normlarına açıkça aykırıdır.
Anayasa’nın 19. maddesinde güvence altına alınan kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı, ancak açık ve kesin biçimde kanunla öngörülmüş, ölçülü ve demokratik toplum düzeninde zorunlu bir sınırlamayla sınırlandırılabilir. Bununla birlikte, temek hakların sınırlandırılması Anayasa’nın 13. maddesi uyarınca ölçülü olmak ve hakkın özüne dokunmamak koşuluyla mümkündür. Meslektaşımız hakkında verilen tutuklama kararı, bu anayasal ilkelerle bağdaşmamaktadır.
Avukatın mesleki faaliyetleri, görevini yürütürken kurduğu müvekkil ilişkisi, savunma içeriği ve biçimi, hiçbir koşulda soruşturma ve kovuşturma konusu haline getirilemez. Bu durum, yalnızca bireysel bir hak ihlali değil; savunma makamının ve hukuk devletinin işleyişine yönelik ağır bir tehdit oluşturmaktadır.
Biz aşağıda imzası bulunan barolar olarak;
-Avukatlık mesleğinin kriminalize edilmesine,
-Meslektaşlarımızın mesleki faaliyetleri nedeniyle yargı tehdidi altında tutulmasına,
-Savunmanın susturulmasına yönelik her türlü girişime karşı olduğumuzu,
-Meslektaşımız Av. Mehmet Pehlivan’ın mesleki faaliyetleri nedeniyle özgürlüğünden yoksun bırakılmasının kabul edilemez olduğunu bir kez daha vurguluyor ve bu hukuka aykırı tutuklama uygulamasına son verilerek serbest bırakılmasını talep ediyoruz.
Savunmayı yargılayan anlayışa karşı, hep birlikte savunmaya savunacağız.